-
1 ince şerit
stripe -
2 sargı
1. رفادة [رِفَادَة]Anlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit2. عصاب [عِصَاب]Anlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit3. عصابة [عِصَابَة]Anlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit4. كماد [كِمَاد]Anlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit5. لفافة [لِفَافَة]Anlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit -
3 عصابة
عِصَابَة1. külteAnlamı: demet2. şiraze3. hevenk4. grup5. ekipAnlamı: takım, zümre6. fırkaAnlamı: insan topluluğu7. bandajAnlamı: sargı, bağ8. sargıAnlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit9. takımAnlamı: topluluk10. bantAnlamı: düzensiz yassı bağ, şerit -
4 لفافة
لِفَافَة1. cigaraAnlamı: sigara2. kabukAnlamı: bir şeyin üstünü kaplayan kısım, kışır3. kılıf4. bandajAnlamı: sargı, bağ5. sigara6. sargıAnlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit7. bantAnlamı: düzensiz yassı bağ, şerit -
5 stripe
n. şerit, çubuk, çizgi, rütbe, çizgili kumaş, sopa darbesi, kamçı darbesi, cins, çeşit, tür————————v. çizgi çizgi yapmak, çizgilemek* * *1. çizgi 2. ince şerit* * *1) (a band of colour etc: The wallpaper was grey with broad green stripes; A zebra has black and white stripes.) çizgi, şerit2) (a (usually V-shaped) badge worn on an army uniform to show rank.) sırma•- striped- stripy -
6 رفادة
رِفَادَة1. külteAnlamı: demet2. kompresAnlamı: birkaç kat katlanmış bez3. sargıAnlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit4. bantAnlamı: düzensiz yassı bağ, şerit -
7 عصاب
-
8 كماد
كِمَاد1. kompresAnlamı: birkaç kat katlanmış bez2. sargıAnlamı: esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit3. bantAnlamı: düzensiz yassı bağ, şerit -
9 струйка
-
10 ჩამონაჭრები
i.ince şerit gibi kesilmiş veya yırtılmış parçalarf.parçalamak -
11 serpantin
1. متعرج [مُتَعَرِّج]Anlamı: kendi üzerine sarılarak hazırlanan savrulduğunda çözülen ince ve uzun şerit2. معرج [مُعَرَّج]Anlamı: kendi üzerine sarılarak hazırlanan savrulduğunda çözülen ince ve uzun şerit3. ملتو [مُلْتَوٍ]Anlamı: kendi üzerine sarılarak hazırlanan savrulduğunda çözülen ince ve uzun şerit -
12 şiraze
1. شريط [شَرِيط]2. عصابة [عِصَابَة] -
13 filtre
- basınç altında çalışan filtre
- basınçlı filtre
- benzin filtresi
- bez filtresi
- çakıl filtresi
- çamur filtresi
- damlatmalı filtre
- elektrikli filtre
- elektrostatik hava filtresi
- emme filtresi
- hassas filtre
- hava filtresi
- ıslak hava filtresi
- ince filtre
- kömür filtresi
- kum filtresi
- kuru hava filtresi
- mekanik filtre
- mikro filtre
- renk filtresi
- silindir gövdeli filtre
- su filtresi
- şerit filtre
- tamburlu filtre
- tel filtre
- ters filtre
- torba filtresi
- toz filtresi
- vakum filtresi
- yağ filtresi
- yakıt filtresi
- yaş filtre
- yüksek hızlı filtreİnşaat Mühendisliği ve Mimarlık Türkçe-Rusça Sözlük ve Rus-Türkçe Sözlük > filtre
-
14 شريط
-
15 متعرج
مُتَعَرِّج1. yılankaviAnlamı: dolambaçlı2. girintiliAnlamı: girintisi olan3. dolambaçlıAnlamı: dolamacı olan4. eğriAnlamı: düz olmayan, çarpık5. serpantinAnlamı: kendi üzerine sarılarak hazırlanan savrulduğunda çözülen ince ve uzun şerit6. zikzak -
16 معرج
IمَعْرَجmerdivenIIمُعَرَّج1. dolambaçlıAnlamı: dolamacı olan2. fırfırlıAnlamı: fırfırı olan3. girintiliAnlamı: girintisi olan4. eğriAnlamı: düz olmayan, çarpık5. zikzak6. serpantinAnlamı: kendi üzerine sarılarak hazırlanan savrulduğunda çözülen ince ve uzun şerit -
17 ملتو
مُلْتَوٍ1. girintiliAnlamı: girintisi olan2. dolambaçlıAnlamı: dolamacı olan3. eğriAnlamı: düz olmayan, çarpık4. serpantinAnlamı: kendi üzerine sarılarak hazırlanan savrulduğunda çözülen ince ve uzun şerit5. zikzak
См. также в других словарях:
şerit — is., di, Ar. şerīṭ 1) Dar, uzun dokuma veya kumaş parçası Güzel bir şeritle künyemi göğsüme bağladım ve gittim. F. R. Atay 2) Dar, uzun kıyı parçası Deniz şeridi. Kara şeridi. 3) Herhangi bir maddenin dar, düz, ince ve uzun parçası 4) Bir kara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
şerit makarna — is. Uzun ve ince makarna … Çağatay Osmanlı Sözlük
sargı — is. 1) Esnek bir maddeden yapılmış uzun, dar ve ince şerit 2) Bir elektrik makinesinde veya aracında aynı devreyi oluşturan iletkenlerin tümü 3) tıp Vücudun bir bölümünü yerinde veya baskı altında tutmak amacıyla uygun biçimde sarılmış şerit… … Çağatay Osmanlı Sözlük
biye — is., Fr. biais Genellikle giysinin yaka, kol, etek çevresine kendi kumaşından veya başka kumaştan geçirilen ince şerit … Çağatay Osmanlı Sözlük
brit — is., Fr. bride 1) Düğmeyi iliklemek için kumaş veya iplikten yapılmış özel bir tür ilik 2) Nakış veya dantelde motifleri birleştiren bağ 3) Giysiyi çengele asmak için kullanılan, giysinin enseye yakın bölümünde yer alan ince şerit … Çağatay Osmanlı Sözlük
suşi — is., Jap. İnce şerit biçimindeki yosun tabakasının içine çiğ balık, yağsız, tuzsuz haşlanmış pirinç ve özel baharat karışımının konulmasıyla hazırlanan Japon yemeği … Çağatay Osmanlı Sözlük
ŞİRAZE — f. Kitap ciltlerinin iki ucuna konulan ve yaprakları muntazam tutan, ibrişimden örülmüş ince şerit. * Pehlivan kispetinin paçası. * Mc: Düzen, nizam, esas … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
film — is., Fr. film 1) Fotoğrafçılıkta, radyografide ve sinemacılıkta resim çekmek için kullanılan, selülozdan, saydam, bükülebilir şerit 2) sin. Bir oyunun bütününü taşıyan şerit veya şeritlerin bütünü 3) sin. Sinemalarda gösterilen eser 4) Camlara… … Çağatay Osmanlı Sözlük
lastik — is., ği, Fr. élastique 1) Ayakkabı üzerine giyilen kauçuktan pabuç Lastikleri ayağında, bastonu koluna asılı, erkenciydi yine. N. Cumalı 2) Kauçuktan yapılmış ayakkabı 3) Kauçuktan yazı silgisi 4) Taşıtların jantlarına yerleştirilen, elastiki… … Çağatay Osmanlı Sözlük
etek bağı — is., esk. Kadınların iç giysilerinin çarşaf altından görünmemesi için bellerine bağladıkları ince kuşak, şerit, kaytan … Çağatay Osmanlı Sözlük
kurdele — is., İt. cordella 1) Geniş ipekli şerit Biraz evvel kurdeleyi kestiği makasla oynarken parmağını kanatmıştı. R. N. Güntekin 2) Belli bir biçim verilmiş saça veya giysinin yakasına takılan ince kumaş Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller kurdele… … Çağatay Osmanlı Sözlük